Söz milletindir. İşte o gün; 1 Kasım Pazar günü sözün milletin olduğu gün…

7 Haziran’dan bu yana tüm vatandaş televizyonlarda, gazetelerde olan biteni yakinen izledi, gördü ve kararını büyük bir çoğunluğun verdiğine inanıyorum.

Her şey ortada… Bizim gördüklerimizi, duyduklarımızı, tüm okuyucularımızın da gördüğüne duyduğuna inanıyorum.

Onun için 1 Kasım Pazar günü son sözünü halkımızın sandıkta söyleyeceğine inanıyorum.

Siyasetçiler üzerine düşenleri en iyi şekilde yapmaya çalıştılar. Kapı kapı gezdiler, vatandaşların dertlerini sorunlarını yerinde gördüler ve dinlediler.

Her parti seçim vaatlerini vekil adayları ilçe başkanları ve yönetimiyle birlikte seçmene inerek anlatmaya çalıştı.

Milletvekili adayları üzerine düşenleri yaptı. Şimdi söz milletin.

1 Kasım’da bakalım halkımız ne diyecek?

Son günlerde Kandıra’da siyasi partiler arasında gerginlik çıkartılması yönünde bir grup kişi büyük çaba sarf etti.

Biz bunları yakinen takip ediyoruz ve biliyoruz. Onun için seçim öncesi bu tür kişilerin galeyanına gelmemeye özen gösterdik.

Bakın Kandıra’da aktif olarak 4 parti çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu ilçe başkanları ve yönetimi imkânlar ölçüsünde vekil adayları ile birlikte Kandıra merkez ve köylerini adım adım gezdiğine inanıyorum.

Bu ilçe başkanlarımızın hepsi ülkemize, milletimize faydalı olabilmek için partilerinin politikalarını anlatıyor, halkımız kendisini hangi partiye yakın görüyorsa orada yer alıyor ve o partiyi ve adayları destekliyor.

Özgürlük böyle bir şey…

Herkes kendi görüşünü temsil eden partilerin arkasında destekçi olduğu gibi bu partiler için de oy istiyor.

Buraya kadar var mı bir sorun bir sıkıntı?

Ee gelelim konuya…

Bizler başkasının görüşüne saygı göstermezsek, biz o zaman nasıl saygı görürüz ki?

Saygı görmek istiyorsak, herkesin görüşüne saygı göstermeli, bizim fikrimizi görüşümüzü beğenmeyenlere de hakaret etmemeliyiz. Tabi ki ülkemize yapılan hainlikler istisna…

Kandıra’da idarecilik ve siyaset yapmanın ne kadar çok zor olduğunu bizler yakinen biliriz.

Kurumlar, siyasetçiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar arasında yaşanan bazı olumsuzluklar nedense bazen gün yüzüne çıkıverir.

Aslında bu olumsuzlukların yaşandığı günler üzerinden aylar ve yıllar geçmiştir.

Birileri çıkarları ters düştüğünde bu kişileri kamuoyunda geçmişte yaptığı ve o gün birlikte oldukları hataları ve yanlışları bugün anlatması sizce bu kişileri kahraman eder mi?

İşte son günlerde aynı partiden ama dışarıda kalan kişiler şimdilerde bu tür oyunların peşinde.

Partileri başarılı olduğunda bu kişiler kendilerine pay çıkarır, partileri başarısız olduğunda “Bak, bizi kenara koydunuz, gördünüz mü sonucunu” demeyi ihmal etmezler…

Yani kısaca kabadayı kendisini anlatırken, bu şekilde suçunu da itiraf etmiş olur.