Atalarımız demiş, iki söze itibar etme!

Birisi sevinçliyken verilen söz, diğeri öfkeliyken söylenen söz…

Köşe yazıma niye böyle başladım,

Şimdilerde referandum sürecinin girmesiyle birlikte öfke ve sevinçler birbirine karıştı.

Herkes sokaklarda sosyal paylaşım sitelerinde Hayır ya da Evet ile ilgili yazıp çizip paylaşıyor.

Evet Hayır’cıları, Hayır ise Evet’cileri kızdırıyor. 

Bu konu da dostluk ve arkadaşlıklar arasında gerginliklere sebep oluyor.

Koskoca parlamentoda gizli oy kullanılırken,

Genel ve yerel, muhtarlık ve sivil toplum örgütleri gibi oylamalarda bile kapalı oy kullanılırken,

Bugün konu anayasa ve ülkemizin geleceği olunca niye birbirimizi öfkelendirecek bu tür Evet veya Hayır’ları sokaklarda sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıyoruz.

Bunlar siyasetçilerin işi.

Tabi ki sizlerde siyasetin değişik kademelerinde yer alabilirsiniz.

Genel başkanınız, il ve ilçe başkanınız kararlarını sizinle paylaşmış olabilir.

Özgür iradenizle oyunuzu kullanmak varken, niye birbirimizi öfkelendirecek, kızdıracak, hatta ve hatta arkadaşlıklarımızı bile sonlandıracak bu tür paylaşımları yapıyoruz?

 Biz hiç kimsenin özgür iradesine karışamayız.

Varsayalım karıştık, sonunun nasıl olacağını sizler daha iyi biliyorsunuz sanırım.

Dedik ya, sevinçliyken verilen söz ve öfkeliyken söylenen söze itibar etme!

Bu ülke bizim.

15 Temmuz’u hep birlikte yaşadık.

İç ve dış düşmanları hep birlikte gördük ve akabinde ülkemiz uçurumun kenarından döndü.  

Buna bile sevinenler oldu.

Kimler onlar?

Bunlara diyebilir misiniz, Türk’tü, Müslüman’dı diye?

Tabi ki hayır.

Ülkemizin birlik ve beraberliği için halkımızın en güzel kararı vereceğine inanıyorum.

Halkımızın verdiği her karara da saygı göstermemiz gerektiğini düşünüyorum.

Yıllardır PKK, DAEŞ terör örgütüyle ülkemiz mücadele veriyordu veya biz öyle sanıyorduk.

Meğer ordunun ve devletin değişik kademelerini ele geçiren FETÖ terör örgütü iş birliği ile ülkemizi kökten yok edip bitirmekmiş hedefleri…

PKK, DAEŞ’i anladık, yıllardır karşımızda, düşmanımız!

Ama içimizde ve aramızda her karaktere girerek gönüllerimizi alan ve en alttan en üst seviyeye kadar sinsice yaklaşarak içimizde yıllardır büyüyüp duygu sömürüsü yapan bu hainleri anlayamadık.

Şimdilerde PKK, DAEŞ, FETÖ terör örgütü ve Türk düşmanlarının sonu geldi.

Ülkemizi seviyorsak ülkemizi geçmişe götürmeyelim.

Şimdiki gençler pek hatırlamasa da eski kuşak okullardaki ve sokaklardaki sağcı-solcu kavgasını çok iyi bilirler.

Ülkemizin huzurunu bozmak için sağcı-solcu dediler, başaramadılar!

Kürt-Türk dediler, başaramadılar!

Şimdi de Evet-Hayır’cılar diyerek bizleri ikiye bölmek istiyorlar.

Bu ülke bizim!

Kararımızı sandığa gittiğimizde özgür irademizle verelim.

Oyuna gelmeyelim, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyenlere fırsat vermeyelim!