Kandıra da bu aralar sıkça konuşulan konu iktidar partisi AKP, neden mi? Ekonomik sıkıntı ve işsizliğin olduğu bu dönemde herkesin çaldığı kapı, tabi ki iktidar oluyor.Olay böyle olunca ‘particilik’ devreden çıkıyor. Dostluk ve menfaat derken, asıl AKP’liler devre dışı kalıyor. Bu da ilçemizde büyük sıkıntılara neden oluyor. Kandıra’da AKP İlçe binası kapalı, sadece toplantı ve özel günlerde açılıyor. AKP ile işi olan nereye gideceğini bilmiyor. İlçe Başkanı mı , Belediye Başkanı mı, sizce kime ? Farkında mısınız bilmem ama , Kandıra Belediye Başkanının partisi yoktu.Çünkü rozeti çıkarmıştı ve Kandıra’nın Belediye Başkanı olmuştu.Ama ona sorulmadan bir şey yapılmıyor sanki.Bu günlerde söylenen iktidar partisinin ilçe teşkilatının sıkıntılı günler geçirdiği. Her köşeden çatlak sesler geliyor. Ama kimileri menfaatleri için tüm olumsuzluklara göz yumarken, kimileri partim zarar görmesin diye susuyor. Bakalım nereye kadar gidecek ? Şimdi bazı kişiler Kandıra’da kendini halktan üstün görmek istiyor. Halkın herkesten üstün olduğunu aslında çok iyi biliyorlar. Halkın sevgisini kazanmak için halktan biri olduğunu bilmesi gerekiyor.Yoksa yok olup gitmesi gerekiyor, tercih sizin. Değerli okuyucularım, benim gördüklerimi sizlerde görüyor musunuz ? Sizlere bir örnek vermeden geçemeyeceğim. İtibarını yitirmiş birisi bir gün alışveriş için bir dükkana girer. Alışveriş yapacak ama parası yoktur. Hiç bir esnaf bu kişiye veresiye vermez. Bir kurnazlık yaparak yanına mütevazı, saygın birini alır ve başlar kendini anlatmaya. Mütevazı kişi bu kişinin sözüne itibar ederek o kişiye arkadaşlık yapar. Kurnaz adamla bir dükkana girer. Dükkan sahibi o kişiyi görünce ‘kesinlikle sana veresiye vermem’ deyince, başlar durumunu anlatmaya, saygın adam bu duruma şahitlik ederek “doğru de yo” der ve dükkan sahibini ikna eder. Uyanık bu durumu fırsat bilir ve başlar isteklerini sıralamaya.Yanındaki her sözüne ‘doğru de yo’ der. Dükkan sahibi saygın görünümlü kişinin sözüne itibar ederek de uyanık kişiye ne isterse verir. Alışveriş sonrasında geri döndüklerinde, saygın adam sorar yanındakine “Dükkan sahibine hep yalan söyledin, günah değil mi? ”der, uyanık kişi döner ve “ Sende dükkanda benim sözüme ‘ doğru de yo ‘ demedin mi? ”der, yanındaki şaşırır kalır. Demek istediğim yapılan tüm yanlışlara ‘doğru de yo’ diyen kişiler ortak olurlar. İsterseniz şöyle bir belediye ve iktidar partisi ilçe teşkilatına bir göz atalım; Belediyede güvensizliğin sürdüğü şu günlerde halen bir belediye başkan vekilinin tayin edilmedi. Başkanla İl Genel ve belediye meclis üyeleri arasında serin rüzgarların estiği söyleniyor. İlçe Başkanının tek yönde bakmasıyla, rüzgarı da daha çok estiriyor.Belediye başkanı düşüncesini kabul etmeyenlerin kalemini kırıyor. Kimse aksini iddia etmesin görünen köy kılavuz istemez. Belki de kalemi kırılan kişiler ‘doğru de yo’ demeyenlerdir.