Halkın içine inmedikçe, halkı gönülden kucaklamadıkça, halkın sorunlarına çare üretmedikçe halktan beklediklerinizi bulmanız mümkün değil.

Gerek halkın ilgisi, gerek halkın oyu, gerekse halkın sevgisi…

Gerek idareci gerekse siyasetçi bazı makamlara gelene kadar ne emek ne zahmet çekiyor.

Bu makamlara geldiğinde ise bir anda halkı unutup kendisini efendi görüyor.

Aslını inkâr edene ne denir bilirsiniz…

Hangi mevki ve makamlarda bulunursanız bulunun halka efendi olmaya kalkmayın!

Halk efendi olanları hep o makamlardan indirmiştir, uzaklaştırmıştır.

Şimdilerde o makamlarda halka hizmetkâr olanlar var…

Hala bazı mevki ve makamlarda kendisini efendi sananlar varsa onların da sonu yakındır sanırım…

Kandıra küçücük bir ilçe.

Sabahtan akşama kadar çarşı meydanında aynı kişiyle istemesek bile 3-4 kez karşı karşıya geliyoruz.

Şimdi size soruyorum;

Küçücük ilçede günde 3-4 kez karşılaştığınız tüm hemşerilerinize efendi mi olmak istersiniz yoksa hizmetkâr mı?

Çünkü bir zamanlar halkın efendisiyim diyenler şimdi çarşıda gezemiyor.

Tabi ki gezenler de var.

Hala hiçbir şey yokmuş gibi sokaklarda kendi yandaşlarını ziyaret ederek halka aba altından sopa göstermeyi ihmal etmiyorlar.

Bu ne biçim kin, ne biçim nefret!

 Öfke ve hırsla bir yerlere gelme hevesinde bulunan kişilere nacizane tavsiyem; önce halktan biri olalım. Ondan sonra halkla kol kola olalım. Sizci bizci değil bir bütün olalım…

Küçücük ilçede bu kadar öfke ve nefret niye?

“Ben gelirsem şu makama birilerine haddini göstereceğim” diyen sözde siyasetçi ve idarecilerin bu tür çirkin ifadelerini de maalesef duyuyoruz.

Ben bu tür çirkin sözleri şöyle duymak isterim;

“Ben o makamlara gelirsem halkıma efendi değil, hizmetkâr olacağım. Halkımın her istediğini karşılamak için elimden geleni yapacağım. Tüm ilçe halkıma eşit ve tarafsız hizmet edeceğim.”

Kendi kavgalarımız nedeniyle birbirimizi sağda solda kötülerken, birileri bizleri hep idare eden olacaktır.

Artık birbirimizi kötüleme ve eleştirme yerine bir bütün olalım. Kandıra’mız için yapılması gerekenleri birlikte yapalım.

Yoksa birileri bizi idare etmeye biz de kendimizi eleştirmeye böyle devam ederiz.

Bundan en çok zarar gören de ilçemiz ve gelecek neslimizdir.

Gıda OSB 4-5 bin hemşerimizin hayaliydi. Hala aradan 9 yıl geçmesine rağmen bu proje gerçekleşmedi.

15 yıl önce ilçemizde açılan üniversitenin büyümesi ve gelişmesi yönünde üzerimize düşeni yaptık mı?

Kandıra’nın büyümesi ve gelişmesi için 148 yıldan beri neler yaptık?

Biz birilerinde suç ararken hiç kendimizi suçlu görmedik…

Çünkü biz hep suçlu aradık.

Eğer Kandıra’mız bugün hala göç veriyorsa Kandıralı hemşerilerimizin sözü hala bir yerlerde geçmiyorsa bunun suçlusu ta biz kendimiziz…

Kandıralı hemşerilerimiz bir bütün olmadan hiçbir alanda hiçbir yerde başarılı olması mümkün değildir.

Bizi birbirimize koyan, böl parçala mantığıyla sözde kendini akıllı sanan bazı kişiler bundan sonra hedeflerine ulaşamayacaktır. İnşallah!