Ünal CANKURT
Usulsüzlük iddiaları Ağır Ceza da mı devam edecek
11 Ekim 2011 Saat: 17:48
Belediye Denetim Komisyonu, 1 yıllık faaliyet raporlarının incelemesi esnasında 10 maddelik usulsüzlük iddiasıyla bunları meclise taşımıştı. Kandıra Belediye Meclis Salonunda 2011 Nisan ayı meclis toplantısında meclise taşınan usulsüzlük iddiaları halka açık okunmuş, genel ve yerel basında da büyük yer almıştı. Bunun üzerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı resen (kendiliğinden) soruşturma başlatmıştı. Bu aşamada usulsüzlük iddiasıyla ihale dosyası Sayıştay Denetçileri olmak üzere Kocaeli Defterdarlığından görevlendirilen Muhasebe Denetmeni raporuna göre Kandıra Belediyesinde Türk Ceza Kanununun 235. madde çerçevesinde ihaleye fesat karıştırıldığı yönünde raporun dosyaya konulmasıyla Kandıra Cumhuriyet Savcılığı harekete geçti. 4 Ekim Salı günü Kandıra Cumhuriyet Savcılığının emri doğrultusunda Kocaeli Mali Suçlar Büro Amirliği, Kandıra Belediye Başkanı ile birlikte 6 personeli göz altına almıştı. Aynı gün Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Amirliğinde sorguları tamamlanan şüpheliler, 5 Ekim Çarşamba günü Kandıra Cumhuriyet Savcılığına getirilmişti. Burada savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle şüpheliler, Kandıra Sulh Ceza Mahkemesine sevk edilmişti. Mahkemece yapılan sorgunun ardından tutuklama tedbiri yerine şüpheliler çeşitli miktarlarda kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunun üzerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı, bir üst mahkeme olan Asliye Ceza Mahkemesine şüphelilerin tutuklanması ve Cumhuriyet Savcılığının talebi olmadan mahkemece verilen kefaletin kaldırılması yönünde itirazda bulunmuştu. CMKya göre mahkemenin kefalete hükmedebilmesi için mutlaka savcılık talebi olması gerekiyor. Savcılık, Böyle bir talebi olmadığından şüphelilerin lehine olabilecek şekilde yasaya aykırı olarak verilen kefalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiş. Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi savcılığın tutuklama itirazını; delillerin toplanmış olması, şüphelilerin ikametinin belli olması, kaçma şüphelerinin olmaması nedeniyle reddetmiş olup, ve kefaletle serbest bırakma yönünde karar vermişti. Oysa hukukçulara göre zanların kefaletle salıverilmeleri için savcılığın bu yönde talebinin olması gerekmekteydi. Halbuki burada savcılığın bu yönde bir talebi yoktu. Dolayısıyla mahkeme şüphelilerin kefalet karşılığında tutuksuz yargılanmalarına karar verilmesi yasaya aykırılık teşkil etmişti. Tabi ki bu aykırılık her iki anlamda şüphelilerin işine yaramıştır. Çünkü avukatları hemen üst mahkemeye müracaat edip savcılığın bu yönde talebi olmadan mahkemenin kefalete karar vermeyeceğine hükmederek kefalet ücretlerini kaldırmıştır. İlk mahkemede nasılsa kefalet alınacak düşüncesiyle şüphelileri salıvermiş oldu. Yani bir taşla iki kuş vurulmuş oldu. Ne garip değil mi? Basına yansıdığı şekilde şüphelilerin üzerine atılan suçun, yargılama merciinin Kandıra mahkemeleri olmadığı, şüphelilerin ileriki günlerde Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanacakları edindiğimiz bilgiler arasında yer alıyor. Çünkü işlendiği C.Savcılığınca iddia edilen suçlar tamamen Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanı içindedir. Tutuklama veya kefalet sadece bir tedbirdir. Beraat anlamına gelmez veya suçun olmadığı anlamına gelmez. İddiaları yargılama mercii sadece ve sadece Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesidir. Cezası da 7 bucuktan 18 yıla kadardır. Yargılanan usulsüzlüğün 2 milyon 619 bin TL (eski para ile 2 trilyon 619 milyon) olduğu edindiğimiz bilgiler arasında yer alıyor. Ayrıca belediye başkanı ve 6 personelle ilgili, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle davaları sürecek. Bu konularla ve diğer bazı suçlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığının İçişleri Bakanlığından izin istediği ve bakanlığın izin vermesi bekleniyormuş. Ayrıca basına yansıdığı şekilde savcının yürütmüş olduğu soruşturma ile ilgili olarak talep ettiği müfettişlerin bu güne kadar gelmemiş olması yaz aylarında meclisin tatilde olmasına bağlanıyor. Genel teftişe gelen müfettişin savcılığa bilgi belge vereceğini ve bazı konularda suç duyurusunda bulunacağını savcılığa bildirmesine rağmen herhangi bir belge veya bilgi vermediği de edindiğimiz diğer bir bilgidir. Ancak genel teftişe gelen müfettişin bazı konularda daha derin araştırma yapmak üzere İçişleri Bakanından soruşturma izni talep ettiği de bize intikal eden diğer bir bilgidir. Anlayacağınız hiç bir şey yokmuş demek için çok erken. İleriki günlerde hep birlikte gelişen olayları göreceğiz.
Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu
Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
Yazarın Diğer Yazıları