Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Ünal CANKURT
Ünal CANKURT

Usulsüzlük iddiaları Ağır Ceza da mı devam edecek

11 Ekim 2011 Saat: 17:48
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 6.854 kez okunmuştur

Belediye Denetim Komisyonu, 1 yıllık faaliyet raporlarının incelemesi esnasında 10 maddelik usulsüzlük iddiasıyla bunları meclise taşımıştı. Kandıra Belediye Meclis Salonu’nda 2011 Nisan ayı meclis toplantısında meclise taşınan usulsüzlük iddiaları halka açık okunmuş, genel ve yerel basında da büyük yer almıştı. Bunun üzerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı resen (kendiliğinden) soruşturma başlatmıştı. Bu aşamada usulsüzlük iddiasıyla ihale dosyası Sayıştay Denetçileri olmak üzere Kocaeli Defterdarlığı’ndan görevlendirilen Muhasebe Denetmeni raporuna göre Kandıra Belediyesi’nde Türk Ceza Kanunu’nun 235. madde çerçevesinde ihaleye fesat karıştırıldığı yönünde raporun dosyaya konulmasıyla Kandıra Cumhuriyet Savcılığı harekete geçti. 4 Ekim Salı günü Kandıra Cumhuriyet Savcılığı’nın emri doğrultusunda Kocaeli Mali Suçlar Büro Amirliği, Kandıra Belediye Başkanı ile birlikte 6 personeli göz altına almıştı. Aynı gün Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Mali Şube Amirliği’nde sorguları tamamlanan şüpheliler, 5 Ekim Çarşamba günü Kandıra Cumhuriyet Savcılığı’na getirilmişti. Burada savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle şüpheliler, Kandıra Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilmişti. Mahkemece yapılan sorgunun ardından tutuklama tedbiri yerine şüpheliler çeşitli miktarlarda kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bunun üzerine Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı, bir üst mahkeme olan Asliye Ceza Mahkemesi’ne şüphelilerin tutuklanması ve Cumhuriyet Savcılığı’nın talebi olmadan mahkemece verilen kefaletin kaldırılması yönünde itirazda bulunmuştu. CMK’ya göre mahkemenin kefalete hükmedebilmesi için mutlaka savcılık talebi olması gerekiyor. Savcılık, Böyle bir talebi olmadığından şüphelilerin lehine olabilecek şekilde yasaya aykırı olarak verilen kefalet ücretinin kaldırılmasını talep etmiş. Kandıra Asliye Ceza Mahkemesi savcılığın tutuklama itirazını; delillerin toplanmış olması, şüphelilerin ikametinin belli olması, kaçma şüphelerinin olmaması nedeniyle reddetmiş olup, ve kefaletle serbest bırakma yönünde karar vermişti. Oysa hukukçulara göre zanların kefaletle salıverilmeleri için savcılığın bu yönde talebinin olması gerekmekteydi. Halbuki burada savcılığın bu yönde bir talebi yoktu. Dolayısıyla mahkeme şüphelilerin kefalet karşılığında tutuksuz yargılanmalarına karar verilmesi yasaya aykırılık teşkil etmişti. Tabi ki bu aykırılık her iki anlamda şüphelilerin işine yaramıştır. Çünkü avukatları hemen üst mahkemeye müracaat edip savcılığın bu yönde talebi olmadan mahkemenin kefalete karar vermeyeceğine hükmederek kefalet ücretlerini kaldırmıştır. İlk mahkemede nasılsa kefalet alınacak düşüncesiyle şüphelileri salıvermiş oldu. Yani bir taşla iki kuş vurulmuş oldu. Ne garip değil mi? Basına yansıdığı şekilde şüphelilerin üzerine atılan suçun, yargılama merciinin Kandıra mahkemeleri olmadığı, şüphelilerin ileriki günlerde Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanacakları edindiğimiz bilgiler arasında yer alıyor. Çünkü işlendiği C.Savcılığınca iddia edilen suçlar tamamen Ağır Ceza Mahkemesinin görev alanı içindedir. Tutuklama veya kefalet sadece bir tedbirdir. Beraat anlamına gelmez veya suçun olmadığı anlamına gelmez. İddiaları yargılama mercii sadece ve sadece Kocaeli Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Cezası da 7 bucuktan 18 yıla kadardır. Yargılanan usulsüzlüğün 2 milyon 619 bin TL (eski para ile 2 trilyon 619 milyon) olduğu edindiğimiz bilgiler arasında yer alıyor. Ayrıca belediye başkanı ve 6 personelle ilgili, görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle davaları sürecek. Bu konularla ve diğer bazı suçlarla ilgili Cumhuriyet Savcılığının İçişleri Bakanlığından izin istediği ve bakanlığın izin vermesi bekleniyormuş. Ayrıca basına yansıdığı şekilde savcının yürütmüş olduğu soruşturma ile ilgili olarak talep ettiği müfettişlerin bu güne kadar gelmemiş olması yaz aylarında meclisin tatilde olmasına bağlanıyor. Genel teftişe gelen müfettişin savcılığa bilgi belge vereceğini ve bazı konularda suç duyurusunda bulunacağını savcılığa bildirmesine rağmen herhangi bir belge veya bilgi vermediği de edindiğimiz diğer bir bilgidir. Ancak genel teftişe gelen müfettişin bazı konularda daha derin araştırma yapmak üzere İçişleri Bakanından soruşturma izni talep ettiği de bize intikal eden diğer bir bilgidir. Anlayacağınız hiç bir şey yokmuş demek için çok erken. İleriki günlerde hep birlikte gelişen olayları göreceğiz.

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑