Kılıç Elektrik
Eriş Organizasyon (Sol 3)
Ata Fırın
Yaman Teknik (Sol 6)
Tonguçlar (Sağ 1)
Dinç Mühendislik Masaüstü
Dönmez İnşaat (Sağ 5)
Ünal CANKURT
Ünal CANKURT

Yerel gazetecilik emek ister, sevgi ister, cesaret ister

Ulusal basın temsilcisi olarak yıllarca görev yaptım. Milliyet, İhlas Haber Ajansı ve Anadolu Haber Ajansı gibi büyük kurumlarda tecrübe edindim. Bu nedenle, yerel ile ulusal gazetecilik arasındaki farkı yaşayarak öğrenen gazeteciyim.

20 Ekim 2017 Saat: 14:23
YORUM YAPTavsiye EtYazdır

Bu yazı 2.422 kez okunmuştur

Ulusal basın temsilcisi olarak yıllarca görev yaptım. Milliyet, İhlas Haber Ajansı ve Anadolu Haber Ajansı gibi büyük kurumlarda tecrübe edindim.  Bu nedenle, yerel ile ulusal gazetecilik arasındaki farkı yaşayarak öğrenen gazeteciyim. Benim tercihim, yerel gazetecilikten yana oldu…

Kimi zaman düşündüm, neden diye?

Çünkü çok sevdiğim ilçemin adını Kocaeli’nde ve Türkiye’de nasıl duyurabilirim, sorunlarını yetkililere nasıl iletirim bunu en güzel yerel gazete aracılığıyla yapabileceğimden Kandıra’nın sesi oldum.  Öncelikli olarak zoru seviyorum. Zoru başarmak karakter yapımdan geliyor.

Yerel gazetecilik zordur. Bu nedenle yaklaşık 22 yıllık birikimimi yerel gazetecilikle devam ettiriyorum.

Daha 18 yaşımda iken çektiğim fotoğrafları gazeteye gönderir Kandıra’nın sorunlarını yetkililere duyururdum.

Yerel gazetecilik bana keyif verir. Halen bir haber önüme geldiğinde, o ilk yıllarda makinesiyle koşturan acar muhabir hallerime geri dönerim. Bir de en önemli kısmı da yaptığınız haberin veya yazdığınız bir yazının yankısını hemen alırsınız. Yerel gazeteciliğin zor olan kısmı, ilçemizin küçük olmasından dolayı herkesin birbirini tanımasıdır.

Çünkü ben gazeteciyim. Vatandaşla kamu arasında köprü vazifesi gören çok önemli görevim ve sorumluluğum var. 

Yerel gazetecilik adına önce vermeniz gerekenler vardır. Çok başarılı bir gazeteci olsanız bile Kandıra ve köylerimizdeki halkımıza katkı sağlayamadığınız sürece, güven ortamı oluşturamadığınız sürece yerel gazetecilik yapmanız zordur.

Yerel gazeteci, Kandıra’daki köylümün sorununu da bilmek zorundadır, Romanların da, sağlıkçıların da, bürokratların da, siyasilerin de.

Yani Kandıra ve köylerinin dokusundaki tüm dengeleri, ilişkilerini ve değerlerini…

“Beni ilgilendirmez. Ben gazetemi yapar çıkarım. Ondan sonra hayatımı yaşarım” diyemezsiniz…

Biz gazeteciler, tıpkı siyasiler gibi, tıpkı kamu görevlileri gibi kamuya hizmet sunan insanlarız. Giyimimize, oturmamıza, kalkmamıza, yaşam şeklimize, kimlerle oturduğumuza dikkat etmek zorundayız. Mesleğimiz gereği birçok olayı, kişiyi yazarız. Ancak, bilinen şudur ki, herkes bizi takip eder, gözlemler… Yerel gazeteciliğin zorluğu sadece bununla da sınırlı değildir. Mesleğinizi en iyi şekilde icra ederken, yaşam şekline özen gösterirken ve özel haberlerle yayın yaparken bir de güvenilmek zorundasındır.

Kentli bilinciyle hareket etmek, insanların kavga etmesini değil, birlik beraberlik içinde olmalarını sağlamak ve bu beraberliği pekiştirici bir tutum içinde olmalıyız.

Yerel gazetecilik işte bu nedenle her babayiğidin harcı değildir…

İlçemizde olumsuz bir olay yaşandığında her iki tarafı da tanıdığınız için haber yapmakta oldukça zorlanırsınız.

Haberi ne kadar gazetecilik ilkesine uygun olarak yapsanız da yine de tepki alırsınız.

Bir taraf memnun olsa da bir taraf mutlaka size kızar.

Bir hafta önce gazetecilik ilkelerine uygun olarak yaptığımız bir haber sonrası gazetemize çirkin bir saldırı yapılmış, iş yerimizin camları kırılmıştı.

Gündüz vakti gazetemize gelen şahıs yazı işleri müdürümüzden yaptığımız haberin kaldırılmasını istemişti.

İş yerimizi kapattıktan sonra şahıs tekrar gelerek gazetemizin kapı camını kırarak kayıplara karışmıştı.

Bunu duyan tüm okurlarımız gerek ziyaret ederek gerekse telefonla ulaşarak geçmiş olsun dileklerinde bulundu.

Yüzlerce okuyucumuz da sosyal medyadan geçmiş olsun dileklerini ileterek, saldırıyı kınayarak yanımızda olduklarını belirttiler.

Siyasetten, idareden, sivil toplum örgütü ve her kesimden destek çığ gibi büyüyerek Kandıra’nın sesine sahip çıkıldı.

Amacımız Kandıra’da kaos oluşturmak değil, birlik ve beraberliği pekiştirmektir.

Yerel gazetecilik adama bedel ödetir.

Yerel gazetecilik emek ister, sevgi ister, cesaret ister… 

İnsanı insan yapan değerlerini kaybetmişsen, yapacak bir şey yok…

Bizleri bu zaman diliminde yalnız bırakmayan devletin her kademesine, siyasetçilerimize, sivil toplum örgütlerimize, meslektaşlarımıza ve tüm okuyucularımıza teşekkür ediyorum.

Kandıra’nın sesi hep sizin sesiniz olmaya sizin desteğinizle büyümeye devam edecek!

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kandıranın Sesi, Haberin Doğru Adresi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Yukarı ↑